KÖRFEZ ÜLKELERİNİ SÖĞÜŞLEME OPERASYONU (20.6.2017 Yeni Çağrı)

Yazdır

Amerika Birleşik Devletleri’nde 20 Ocak 2017 tarihinden beri başkanlık koltuğunda oturan 71 yaşındaki Donald John Trump seçim dönemindeki konuşmalarından birinde şöyle demişti:

“Körfez ülkelerinin sahip olduğu tek şey paradır. 19 trilyon dolar borcumuzu biz ödemeyeceğiz. Bunu onlara ödeteceğim. Biz ödemeyeceğiz, onlar ödeyecekler. Unutmayın, biz olmadan Körfez ülkeleri varlıklarını sürdüremezler. Biz olmadan onlar bir hiçtir.”

Bu konuşmayı internette bulup canlı canlı dinleyebilirsiniz. Hem böylece, Trump’ın Körfez ülkelerini nasıl söğüşleyeceğini anlattığı konuşmasındaki aşağılayıcı ses tonunu duymuş ve yüz ifadesini de görmüş olursunuz.

Nihayet takvimler 21 Mayıs 2017 tarihini gösterdiğinde ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile birlikte Riyad’daki Uluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi’nin açılışını yapıyordu.

5 Haziran 2017 günü bütün dünyayı, daha doğrusu böylesi entrikalara aklı ermeyen bizleri şaşırtan malum kriz patlak verdi. O gün, önce Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır, Doha yönetimiyle bütün diplomatik ilişkilerini kesti. Bu dört ülkeye kısa süre sonra Yemen, Libya, Maldivler, Moritanya, Komor Adaları ve Somaliland da katıldı. Ürdün, Nijer, Cibuti, Çad ve Senegal de Katar ile diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürdüğünü açıkladılar.

Trump’ın Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretin asıl sebebinin, seçim konuşmalarında bahsettiği “ABD’nin borcunu Körfez ülkelerine ödetme projesi”ni hayata geçirmek olduğu böylece anlaşılmıştı.

Nitekim ABD Başkanı hemen ertesi günü Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, "Ortadoğu ziyaretimde, radikal ideolojilerin artık finanse edilemeyeceğini söyledim. Liderler Katar'ı işaret etti, işte bakın!" diyor ve krizin fitilini kendisinin ateşlediğini itiraf ediyordu.

Daha sonraki günlerde ise Katar'ın teröre destek verdiğini ileri süren Trump, "Katar, tarihsel olarak çok üst düzeyde teröre destek vermektedir. Terörizmin finansmanını durdurmalıyız. Görüşmelerimiz sonrasında Katar'a terörün finansmanını sona erdirmesi için çağrıda bulunmaya karar verdik." diyerek Katar’a uygulanacak abluka kararının Riyad zirvesinde alındığını resmen açıklıyordu.

Hâlbuki aynı Trump, seçim kampanyası sırasındaki başka bir konuşmasında terör örgütü DAEŞ'in Obama tarafından kurulduğunu söyleyerek "Evet, kurucu odur. Obama DAEŞ'i kurdu. Ve hilekâr Hillary Clinton da örgütün yardımcı kurucusudur" ifadelerini kullanmıştı. Yani günümüzün en azılı terör örgütünü kurarak teröre asıl desteği kendi ülkesinin verdiğini söylüyordu. Bu durumda Katar’a uygulanan ablukanın bir benzerinin, ABD’ye de uygulanması lazım gelmez mi? Ama ne demişler “Güçlü olan haklıdır!..”

Dünya için asıl tehlike, “zalim” bir devletin “güçlü” olmasıdır. Çünkü onun zalimliği ispat edilemez. O daima “kurt”, zayıf devletler “kuzu”dur. Bu kuzular daima onun içeceği suyu bulandırmakla itham edilir ve hep suçludurlar. Suyun akışı kuzulardan öteye doğru olsa da bu böyledir. Hatırlayın, “Kitle imha silahları var!” diyerek Irak’ı işgal edip milyonlarca insanın ölmesine ve yaralanmasına sebep oldular. Sonra da “Kitle imha silahları yokmuş, yanılmışız…” diyerek utanmazca işin içinden sıyrıldılar. Nasıl olsa bu ölenler ve yaralananların ortak özelliği, ister Şii, ister Sünni olsun, ister Arap isterse başka etnik kökenden olsun Müslüman olmalarıydı. Yani ikiyüzlü Batı için, şefkat gösterdiği evcil hayvanları kadar bile değerli olmayan insanlar…

İşin ilginci, bölgelerinde Müslüman dünyasını ilgilendiren en önemli meselelerde bile hiçbir zaman ortak karar alamayan Arap ülkeleri, bu defa yıldırım hızıyla tek ses oluverdiler. Hem de Ramazan ayında bir başka Müslüman ülke halkına, adalarına hapsederek cezalandırmayı reva görebildiler. Türkiye’nin Katar’a gıda yardımı yapması ve Cumhurbaşkanımızın “Katar’a yapılan uygulama doğru değil. Körfez ülkelerinin büyüğü olarak Hâdimü’l-Haremeyn-i Şerifeyn olan Suudi Arabistan kralı Selman’ın, krizin aşılmasına katkı vermesi gerekir.” yollu sözleri üzerine Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr, ABD'li mevkidaşı Rex Tillerson ile Washington'da gerçekleştirdiği basın toplantısından ses verdi: Suudi Arabistan'ın sadece Katar Havayolları veya mülkiyeti Katar'a ait uçaklara hava sahasını yasakladığını vurgulayarak ayrıca ihtiyaç duyulması halinde Katar'a, Kral Selman Yardım ve İnsani İşler Merkezi aracılığıyla gıda ve ilaç yardımı yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Evet kıymetli okuyucularım, çevrilen tiyatroyu görüyorsunuz. Nasıl da ustalıkla oynanıyor. Bir başka yazımda “Batı yani Avrupa ve Amerika, özellikle son yüz yılda kendi ülkelerine barışı; diğer ülkeler, özellikle de Müslüman ülkelere savaşı layık görmüştür. Bir bahane bularak bu ülkelerin iç işlerine karışmış, hükûmetlerini yıkmış, ülkelerini işgal etmiş, oralardaki insanların analarından emdiği sütü burunlarından getirmiştir.” demiştim. Aynı senaryolar yine yazılıyor ve sahneye konuluyor. Hristiyan Avrupa ve Amerika’nın Müslümanlara bu kötülükleri yapmalarına şaşmamak lazım. Onların geçmişindeki sömürgecilik ve kendilerinden olmayanları yok sayma huyları artık genlerine işlemiş, değiştiremezsiniz. Esas şaşmamız lazım gelen şey, Müslümanların her defasında onların oyunlarına alet olmaları, din kardeşlerinin felaketine sebep olan faaliyetlere şuursuzca katkı sağlamaları. 

Ne diyelim, Cenabı Hak Müslümanlara akıl, fikir versin. Son günlerine yaklaştığımız şu mübarek Ramazan ayının yüzü suyu hürmetine devletimize ve milletimize zeval vermesin. Devlet adamlarımıza, zamanımızın son derece zor ve karmaşık olan dış ve iç politika konularında isabetli kararlar almalarını nasip eylesin. Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik eder, ailelerinizle birlikte ağız tadıyla güzel bir bayram geçirmenizi dilerim.

Bu makale, 20 Haziran 2017 tarihli Yeni Çağrı Gazetesi'nde yayınlanmıştır.


http://www.yenicagri.com/wp-content/uploads/2017/06/yeni-cagri-gazetesi-20-haziran-2017-sali-tarihli-gazete-sayfalari-6.jpg

 

Yorumunuzu yazın...

    Saturday the 20th. Telif Hakkı © 2012 http://www.ibrahimpazan.com Her hakkı saklıdır.
    Copyright 2012

    ©